Reklam

Sedef Hastalığı Nasıl Başlar?

Deride pullanma ve yanma hissiyle birlikte küçük küçük yaralar oluşur. Tatlı bir kaşıntı meydana gelir. Sedef hastalığı genelde dirsek, diz, saç ve parmaklarda olurr.

SEDEF HASTALIĞI SORU - CEVAP

Sedef Hastalığı nedeni nedir?

Hastalığının nedeni tam olarak bilinmese de genetik faktörler, çevresel etmenler, tüketilen gıdalar ve stres faktörleri hastalığın nedeni olarak düşünülmektedir. Ayrıca vücudun savunma sistemindeki hatadan da kaynaklandığı söylenmektedir.

Sedef Hastalığı Bulaşıcı mı ?
Hayır sedef hastalığı bulaşıcı değildir. Bir başkasına bulaşmaz fakat kendi vucudunda yayılma özelliği gösterebilir.

Sedef hastalığını tetikleyen şeyler nelerdir?
Hastalığın artmasına neden olan etmenler kişiden kişiye değişmektedir. Başlıca domates, kızartma, çikolata, kırmızı et, ekşi, acı, baharatlar, süt ve süt ürünleri sedef hastalığının artamasına neden olmaktadır.Bunun dışında stres, çevresel ve sosyalojik nedenlerde hastalık için önemli faktör oluşturmaktadır.

Sedef Hastalığı Geçer mi?
Hastalığı tetikleyen faktörler tespit edilip bu faktörlerden uzak durulduğunda geçebilir. Fakat tam anlamıyla geçmesi ve tekrar gelmemesi mümkün değildir.Hastalığı kontrol altına almak mümkündür.

Sedef Hastalığına bitkisel ilaçlar iyi gelir mi?
Bitkilerle hastalığı kontrol altında tutmak mümkündür. Örneğin çörek otunun hastalığın tedavisinde iyi geldiği söylenmektedir.

Sedef Hastalığı Diyeti Var mıdır?
Hasta kendi doktoru olmalı, hangi yiyeceklerin iyi gelip hangi yiyeceklerin hastalığı tetiklediğini tespit etmelidir. Sebze ağırlıklı beslenmek hastalığın tedavisine yardımcı olduğu bilinmektedir. Bunun yanında baharat, ekşi, süt ve süt ürünleri hastalığı arttıran nedenler arasında sayılabilir.
Aloe Vera Bitkisi İle Sedef Tedavisi

Aloe Vera Bitkisi İle Sedef Tedavisi

Sedef hastalığı insanlarda sıklıkla görülebilen bir deri hastalığıdır . Deri üstünde kızarıklıklar sonrasında da beyaz ve parlak kabuklanmalar meydana gelir. Fazla çok kez egzama gibi öbür deri rahatsızlıkları ile karıştırılır Fakat sedef rahatsızlığı kolayca teşhis edilebilen çoğunlukla da süreğen bulunan bir hastalıktır.

 Sedef hastaları her vakitten bu belirtilerle karşılaşmaz. Kızarma ve kabarıklıklar atak halinde zaman vakitten meydana geçim ile insanı rahatsız eder. Bu kızarıklıkların kaşınması yayılmaya neden olur ile tedaviyi erteler. Bunun yerine keremlerle kızarıklıkların iyileşmesi sağlanmalıdır. Fazla fazla şahıs sedef hastalarının iç organlarında bir dert olduğunu düşünür ile bu nedenle semptomları oluştuğunu düşünür. Fakat sedefin yalnızca bir cilt rahatsızlığı olabildiği ile iç organlarla bir ilgisi olmadığı artık günümüzde kesin olarak ispatlanmıştır.

 Sedef bedenin her bölgesinde görülebilir. En fazla oluşan bölgeleri ise saç, tırnak, cinsel bölge, diz dirsek bel bölgesidir. El hemde ayaklarda da sıkça görülmektedir. Görülme sıklığı ile görülme meydanı şahısdan şahısa farklılık gösterir. Hayat tarzı da sedef ataklarının oluşmasına tesir eder. Örneğin aşırı stres, güneş ışığına maruz kalma, fazla deva alınması ile uzun yorulma sedef ataklarının oluşmasına tesir eder.

Sedef bulaşıcı bir rahatsızlık değildir, çünkü mikrobik nedenlerle oluşmaz. Fakat oluştuğu yerdeki beyaz kabuklanmalar ile kızarıklıklar nedeniyle kötü bir görüntü oluşturur. Bu rahatsızlığın oluşma nedeni genellikle kalıtsaldır. Ailesinde sedef rahatsızlığı bulunan Şahısların bu rahatsızlığa daha yatkın olabildiği tanınmaktadır. Lakin sedef rahatsızlığının sebep oluştuğu tam olarak olarak bilinmemektedir. Kimi görüşlere göre eklem iltihabı bulunan kişilerde sedef rahatsızlığının meydana geldiği düşünülmektedir. Sedef rahatsızlığı semptomları rastlanan insanlarda vakitten vakitten eklem ağrıları da görülebilmektedir. Bu ağrıların şiddeti şahısdan şahısa farklılık göstermiş bulunmaktadır.

Sedef rahatsızlığı tedavisi günümüzde gelişen tıp sayesinde başarılı neticeler vermektedir. Hastanın yaşına ve rahatsızlığının şiddetine göre değişen ilaçlar kullanılmaktadır. Hafif seyreden kabuklanmalarda merhem ile nemlendiren losyonlarla lezyonların azalması ve yok edilmesi sağlanır. Ağır seyreden cinslerinde ise doktor kontrolünde ilaçlar kullanılır.


Tedaviye destek olarak aloe vera jel de kullanılmaktadır. Aloe vera yıllar boyunca tedavi edici etkisi ile hücre yenileyici olarak yetiştirilmektedir. Sedef hastalarında elde edilen lezyonlarda da aloe vera ürünleri kullanılabilmektedir. Başta aloe vera jel kabuklanma oluşmadan ya da kabuklanma oluştuktan sonra sürüldüğünde çok hızlı etki göstererek tedaviyi hızlandırmaktadır. Aloe veranın yararları göz ardı edilemez ama bu tedavinin etkili olabilmesi amacıyla kesinlikle sürekli tüketilmesi gereklidir.
Sedef Hastalığının Nedeni Nedir

Sedef Hastalığının Nedeni Nedir


Sedef Hastalığının nedenini tıp bilmiyor, fakat vücudun savunma sisteminde ki bir hatadan meydana gelebileceği hakkında ihtimal üzerine duruluyor. Toplumda Sedef Hastalarının oranı yüzde bir oranında, aile içinde ise yüzde 15 oranında diyebiliriz. Saçta, dirseklerde ve sırtta fazlaca görülür

Sedef Hastası Bir Kızın Hayatı

"İnternet de gezinirken sedef hastası bir kızın yazdığı yazıya denk geldim. Okuduğumda bütün sedef hastalarının hemen hemen aynı hayatı yaşadığını fark ettim. İşte o hayat, sedef hastalığıyla geçen bir hayat...


"Bir düşüşle başladı benim sedef hastalığıyla tanışma hikayem.Hani çocuksunuzdur kanınız kaynar bir o yana bir bu yana koşarsınız.Saklambaç,ebelemece,körebe,seksek binbir çeşit oyunlar.İşte güneşli bir günde bu güzel oyunlardan birini oynarken ansızın dizlerimin üzerine düşüverdim.Aslında hiç acımamıştı.Kanamamıştı da.Umrumda da değildi zaten.Ben arkadaşımın beni yakalacağı telaşındaydım.Ama nereden bilebilirdim ki hiç acı vermeyen bu düşüşün aslında ruhumda ne kadar derin yaralar açıcağını.
O zamandan bir kaç gün sonra banyo zamanıydı.Bilirsiniz bir zamanlar pazar günleri çocukların banyo yapma günüydü.(: Annem beni yıkarken dizimdeki kızarıklığı farketti.Bana sorduğunda düştüğümü söylemiştim.Geçer ümidiyle o konu orada kaldı.Bir kaç gün sonra o kızarıklığın üzeri pullanmaya başladı ve daha sonraki günlerde aynı şekildeki yaraların vucudumun diğer yerlerinde de olduğunu farkettik.

Babamın beni doktora götürmesi uzun sürmedi.İlk CerrahPaşa Tıp Fakültesi'ne gittiğimizi hatırlıyorum.Doktor yaraları inceledikten sonra sedef hastası olduğumu söyledi.Tabi ben o çocuk yaşımda hiç önemsemiyorum bile.Doktor sedef hastalığının stres ve üzüntüden meydana geldiğini söylediğinde babamın ilk tepkisi şöyle olmuştu."Bu yaşta ne stresi,benim borçlarımı o mu ödüyor" (: evet aslına bakarsanız küçükken çok mutluydum. Babamın borçlarından haberim yoktu.Eğlenceli oyunlarım,etrafımda beni seven arkadaşlarım vardı.

O günden sonra başka doktorlara da gittik.Gittiğimiz doktorlardan bir tanesi babama "Abi boşuna uğraşma bu hastalığın tedavisi henüz yok.Sadece belli bir süre iyi eder daha sonra kendini yeniden gösterir."
Koca karı ilaçları bile kullandım.Otlardan yapılan macunlar,balık yağları henüz aklıma getiremediğim bir sürü şey.İyi gelmişmiydi.Hayır.Hemde hiç.Tek bir yararları olmuştu.O çocuk yaşımda hayatımın ne kadar zor olacağını hissetmeye başlamıştım.
O macunların kötü tadını hala hatırlarım.Biliyorum babam benim iyiliğimi istiyordu.İyileşmemi herşeyden çok istiyordu.Ama keşke o macunları yedirmeseydi bana.(: İğneye bile razıydım. (:

Çocukluk arkadaşlarımdan Allah razı olsun.Hastalığımı öğrendiklerinde benden kaçmadılar.Hep yanımda oldular.Konusunu bile açamadılar.Ama annelerinin anneme bazen "bulaşıcı mı?" gibisinden hastalığımla ilgili sorular sorduklarına şahidim.Ama daha sonra o arkadaşlarımla bir şekilde yollarımızı ayırdık.

Ben büyüdükçe ruhu yaralı bir insan oluyordum.Bunun sedefle bir ilgisi varmıydı bilemiyorum.Şimdilerde düşünüyorum da sanki ben doğuştan böyleyim.Çok sevdiğim arkadaşlarım etrafımda yoktu artık.Derslerim kötüydü.Sınıfta hiç yakın arkadaşım yoktu.Yavaş yavaş asosyal bir insan olmaya başlamıştım.

Kulağımda çıkan sedef yüzünden okulda zor günler geçiriyordum.Herkes yanıma gelip "bu ne" diye sordukça sinirlerim bozuluyordu.Saçlarımdaki sedef yüzünden saçlarımı öremiyordum.Halbuki balık sırtı dediğimiz örgü modeli bana çok yakışırdı.

Bir keresinde ders zamanında bir arkadaşımla konuşurken öğretmen beni yakaladı ve sınıfımdaki burak adında bir çocuğun yanına oturttu.Bu anı hiç unutmayacağım.Burak benden uzakta oturuyordu.Neredeyse sıranın ucunda.Aramıza çantasını koydu.Benimle tek bir kelime etmedi.Yoo kızmıyorum.Çocuktuk... Çocuktu.

Daha nice engellerle karşılaştım.İnsanların "Ellerindekiler ne?" diye sormalarından,otobüsteki insanların yaralarıma bakışları.(hatta benden uzakta durmaları) Para üstü alıp veya verirken ellerimde sedef varsa çekinerek alıp vermeleri.Daha nice şeylerle karşılaştım.Ama şunu çok iyi biliyorum.Hiç bir zaman isyan etmedim.Hiç bir zaman "Allahım neden ben" demedim.Diyemedim.Çünkü ben Yaratıcımı bilen biriydim,tanıyan biriydim.Hayır ve şerrin Allahtan olduğuna inanan biriydim.

Aslında bu hastalığın hayatımda ne kadar hayırlı şeylere yol açtığının daha yeni farkına varıyorum.Şükrediyorum."
Sedef Hastalığı Yorumları

Sedef Hastalığı Yorumları


Sedef hastalarına katkı için lütfen sende aşağıya bir yorum yaz. Yazdığın yorum ile belki bir sedef hastasına şifa sunabilirsin. Hangi ilacı, hangi bitkiyi kullandın. Şifa oldu mu?  Sedef hastalarına ne önerirsin bir yorumla katkı sun.
Sedef Hastalığı Psikolojik mi?

Sedef Hastalığı Psikolojik mi?

El ve ayakların belli yerlerinde ortaya çıkan sedef yaraları kaşıdıkça daha da yaygınlaşıyor. Bu hastalıkta en çok fark ettiğim şey bir elin hangi kısmında sedef yarası varsa diğer elinde aynı yerinde çıkıyor. Örneğin fotoğraftaki sağ ayakta oluşan sedefler sol ayakta da aynı yerde mevcut.

Şimdi sedef hastalığının tedavisinde kullandığınız bütün yöntemleri bir kenarı bırakıp unutun. Bu hastalık bir çok kişinin söylediği gibi psikolojik. Kaygılarınız, üzüntüleriniz, stresiniz gibi bir çok duygusal etken bu hastalığı tetikliyor. Bizzat kendim şahit oldum askere gittiğimde stresli bir ortamın içinde yaraların ne kadar arttığını gördüm. Şimdi yapmamız gerek bulunduğumuz hayat formunu, işi, dostlarımızı, ikili ilişkilerimizi değiştirmeliyiz. Sizi kaygılandıran her şeyi ortadan kaldırın. Vücudunuza karşı direniş sergilemeyin. Yorulduğunuzda yada uykunuz geldiğinizde bütün işinizi bırakıp uyuyup dinlenin. Sıkıldığınız ortamda durmayın. Sevmediğiniz insanları sever gibi yapmayın. En önemlisi içinize dert atmayın, attığınız dertler sedef olarak vücudunuzda patlak veriyor. Kısacası duygularınızı olduğu gibi yaşayın, üzüldüğünüzde ağlayın. Ağlamak bütün sıkıntınızı atar.  Ve size en büyük tavsiyem işini bile iyi bir psikolog tarafından yardım almanız.