Reklam

Sedef Kaşıntısına Kesin Çözüm

Sedef hastalığın en kötü yanı sedefli bölgelerin tatlı bir şekilde kaşınması kaşıdıkçada hastalığın yayılarak artmasıdır. Kaşıntı bazen sıcaktan bazen yediklerimizden bazende başka nedenlerden dolayı olabilir. Sedef kaşıntısını önlemek için her gün bir avuç siyah kuru üzüm yemelisiniz. 15 günde kaşıntıdan ve sedef hastalığından kurtulma olasılığınız yüksek.


KURU ÜZÜM ŞİFA KAYNAĞI
Bir çok hastalığın tedavisine yardımcı olan kuru üzüm sedef hastalığının tedavisinde de önemli bir yiyecektir.Karaciğerin beslenmesine yardımcı olur.

NEMLENDİRİCİ KREMLER KULLANILABİLİR


Dermovate Merhem İle Sedef Hastalığı Tedavisi

Dermovate Merhem İle Sedef Hastalığı Tedavisi

Dermovate  krem yada merhem sedef hastalığı tedavisinde yaygın olarak olarak kullanılmaktadır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda ki pullanma ve yaraları eriterek yok etmesi ile tedaviye yardımcı olmaktadır. Doktor kontrolüyle kullanılabilen ilacın yan etkileri de olabilir. Fakat ben bir sedef hastası olarak bu kremin hastalığa iyi geldiğine şahit oldum. Tamamen geçmesede düzenli kullanımda yaraların azaldığını hatta geçtiğini gördüm fakat kullanmayı bıraktığımda hastalığın tekrar ortaya çıktığını gördüm.






Dermovate Merhem Prospektüsü

Formülü:

Dermovate merhem %0.05 klobetazol 17-propiyonat içerir. Parafin bazlı merhem beyaz renkte olup, lanolin veya parabenleri içermez.

Farmakolojik özellikleri:

Farmakodinamik Özellikler: Klobetazol propiyonatın derideki en önemli etkisi vazokonstriksiyon ve kolajen sentezinde azalma ile sonuçlanan spesifik olmayan antiinflamatuar cevaptır. 
Farmakokinetik Özellikleri: Absorpsiyon: Klobetazol propiyonatın perkütan penetrasyonu bireyler arasında değişir ve oklüzif örtü kullanıldığında veya cilt iltihaplı veya hasta olduğunda artabilir. Dağılım: Bir çalışmada 30 g klobetazol propiyonat %0.05 merhemin, sağlıklı derili normal bireylere ikinci uygulanmasından 8 saat sonra (ilk uygulamadan 13 saat sonra), klobetazol propiyonat ortalama doruk plazma konsantrasyonu 0.63 ng/ml olmuştur. 30 g klobetazol propiyonat krem %0.05’in ikinci doz olarak uygulanmasını takiben ortalama doruk plazma konsantrasyonu merhemden hafifçe daha yüksektir ve uygulamadan 10 saat sonra oluşmuştur. Ayrı bir çalışmada psoriasis ve egzemalı hastalarda 25 g klobetazol propiyonat %0.05 merhemin tek bir uygulamasından 3 saat sonra sırasıyla yaklaşık 2.3 ng/ml ve 4.6 ng/ml ortalama doruk plazma konsantrasyonları oluşmuştur. Metabolizma: Klobetazol propiyonatın perkütan absorpsiyonunu takiben ilaç olasılıkla sistemik olarak uygulanan kortikosteroidlerin metabolik yolunu takip eder. Bununla beraber klobetazol sistemik metabolizması hiç bir zaman tam olarak karakterize edilmemiş ve miktar olarak ölçülmemiştir.

Endikasyonları:

Klobetazol propiyonat, psoriasis (yaygın plak psoriasisi hariç), inatçı egzamalar, liken planus, diskoid lupus eritematozus daha az aktif steroidlere yeterli cevap vermeyen diğer durumların tedavisinde kullanılır.

Kontrendikasyonları:

Rozasea, akne vulgaris ve perioral dermatitte, perianal ve genital pruritusta, derinin primer viral enfeksiyonlarında (örneğin herpes simpleks, su çiçeği), preparata aşırı duyarlılık durumlarında, mantar veya bakterilerin neden olduğu primer enfekte deri lezyonlarında; 1 yaşın altındaki çocuklarda dermatit ve bebek bezi pişikleri dahil dermatozlarda kullanılması kontrendikedir.

Uyarılar/Önlemler:

Lokal steroidlerin, nüksler, tolerans gelişmesi, yaygın püstüler psoriasis riski ve cildin bariyer fonksiyonunun azalmasına bağlı olarak lokal ve sistemik toksisite gelişmesi gibi çeşitli nedenlerle psoriasiste kullanılması riskli olabilir. Psoriasiste topikal steroid kullanan hastaların yakından takibi gereklidir. Enfekte olmuş inflamatuar lezyonlar lokal kortikosteroidler ile tedavi edilirken, uygun antimikrobik tedavi de uygulanmalıdır.   Enfeksiyonda herhangi bir yayılma görülürse, kortikosteroid tedavisi hemen kesilmeli ve sistemik antimikrobik ajanlar verilmelidir. Oklüzif örtünün meydana getirdiği ılık ve nemli ortam bakteriyel enfeksiyonu hızlandırabilir, bu bakımdan yeni bir oklüzif örtü uygulanmadan önce deri temizlenmelidirUzun süreli devamlı tedaviden mümkün olduğunca kaçınmak gerekir. Özellikle bebek ve çocuklarda oklüzyon uygulanmasa bile adrenal supresyon oluşabilir. Eğer Dermovate'ın çocuklarda kullanılması gerekiyorsa, tedavinin her hafta gözden geçirilmesi önerilir. Bebek bezinin oklüzif etki yapacağı unutulmamalıdır. Güçlü lokal kortikosteroidlerle uzun süreli tedavide vücudun diğer bölümlerinden çok yüzde atrofik değişiklikler görülebilir. Bu durum psoriasis, diskoid lupus eritematozus ve şiddetli egzemaların tedavisinde gözönünde bulundurulmalıdır. Glokoma neden olabileceğinden göz kapaklarına uygulanacaksa göze kaçmamasına dikkat etmelidir.

Gebelik ve emzirme döneminde kullanım: Gebelik Kategorisi: C Kortikosteroidlerin hayvanlara topikal uygulanması fetüsün gelişmesinde anormalliklere yol açabilir. Bu bulgunun insanlarla ilişkisini saptayan iyi kontrol edilmiş çalışmalar henüz yapılmamıştır. Topikal kortikosteroidlerin gebelik döneminde büyük miktarlarda ve uzun süre kullanımından kaçınılmalıdır. Emzirme döneminde klobetazol propiyonatın güvenli kullanımı saptanmamıştır.

TIBBI ZARURET DIŞINDA GEREKMEDIKÇE HAMILELERDE KULLANILMAMALIDIR.

Araç ve Makina Kullanmaya Etkisi: Herhangi bir etki yapması beklenmez.

Yan etkiler/Advers etkiler:


İmmün Sistem Bozuklukları: Çok seyrek: Aşırı duyarlılık Eritem, döküntü, kaşıntı, ürtiker, lokal cilt yanmaları gibi lokal aşırı duyarlılık reaksiyonları ve uygulama yerinde alerjik temas dermatiti meydana gelebilir ve bu bulgular tedavi edilen durumun semptomlarına benzeyebilir. Eğer aşırı duyarlılık belirtileri görülürse uygulama hemen durdurulmalıdır.
Endokrin Bozukluklar: Çok seyrek: Hiperkortizolizm belirtileri Diğer topikal kortikosteroidlerde olduğu gibi, uzun süre büyük miktarlarda kullanılması veya çok geniş bölgelerin tedavisi hiperkortizolizm belirtilerini meydana getirmeye yetecek miktarlarda sistemik absorpsiyona neden olabilir. Eğer oklüzif tedavi uygulanırsa, bu etkinin bebek ve çocuklarda görülmesi daha muhtemeldir. Bebeklerde, bebek bezi oklüzif (örtücü) etki yapabilir. Yetişkinlerde kullanılan haftalık dozaj 50g'dan daha az ise, hipotalamus-hipofiz-adrenal eksenin baskılanması genellikle geçici olup, kısa süreli kortikosteroid tedavisi sona erdiğinde hızla normal değerlere dönüşür. 
Vasküler Bozukluklar: Sık olmayan: Yüzeyel kan damarlarının genişlemesi Yüksek derecede aktif kortikosteroid preparatları ile uzun süreli ve yoğun tedavi uygulandığında, özellikle oklüzif tedavi yapılırsa veya deri kıvrımlarına uygulanırsa yüzeyel kan damarlarında genişleme görülebilir. 
Cilt veya deri altı doku bozuklukları: Sık olmayan: Lokal atrofi, deride çatlaklar Çok seyrek: İncelme, pigmentasyonda değişiklikler, hipertrikozis, altta yatan semptomlarda alevlenme, püstüler psoriazis. Yüksek derecede aktif kortikosteroid preparatları ile uzun süreli ve yoğun tedavi uygulandığında, özellikle oklüzif tedavi yapılırsa veya deri kıvrımlarına uygulanırsa deride incelme ve çatlaklar gibi lokal atrofik değişiklikler görülebilir. Nadir vakalarda psoriasisin kortikosteroidlerle tedavisinin (veya tedavinin durdurulmasının) hastalığın püstüler şeklinin ortaya şıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. 
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

İlaç etkileşimleri:

Herhangi bir ilaç etkileşmesi bildirilmemiştir. 

Kullanım şekli ve dozu:

(Hekim tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde) Hastalıklı alana günde bir veya iki kez az miktarda sürülür. Hastalığın kontrolü sağlanırsa tedaviye son verilmelidir. Hastanın durumu tekrar değerlendirilmeden tedaviye 4 haftadan daha uzun bir süre devam edilmemelidir. Hastalığın alevlenmesini kontrol için kısa süreli Dermovate tedavisi tekrarlanabilir. Eğer devamlı bir steroid tedavisi gerekiyorsa, daha az aktif bir preparat kullanılmalıdır. Çok inatçı lezyonlarda, özellikle hiperkeratoz durumlarında, gerekli olduğunda tedavi edilen bölgeyi polietilen film ile kapatarak oklüzif tedavi uygulamak Dermovate'ın antiinflamatuar etkisini artırabilir. Geceleyin oklüzyon uygulanması genellikle yeterli yanıtın alınmasını sağlar. Takiben iyileşme oklüzyon uygulanmaksızın sağlanabilir.
Kullanım ve Uygulama Talimatları: Hastalar, tedavi edilecek yerleri elleri değilse; Dermovat’ı uygulamadan önce ellerini yıkamaları konusunda uyarılmalıdır. 
Aşırı Dozaj Akut aşırı dozaj oluşması çok seyrektir, bununla birlikte, kronik aşırı dozaj veya yanlış kullanım sonucu hiperkortizolizm belirtileri görülebilir ve bu durumda topikal steroidler azaltılmalı veya adrenal yetersizlik riski nedeniyle tıbbi gözetim altında yavaş yavaş kesilmelidir. 
Saklama Koşulları 250C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.
ÇOCUKLARIN ULAŞAMAYACAĞI YERLERDE VE AMBALAJINDA SAKLAYINIZ.

Sivas Balıklı Göl Sedef Tedavisine Yardımcı Oluyor mu

Sivas ta bulunan balıklı göl sedef hastalığına iyi geldiği söyleniyor. Balıkların sedef pullarını yemesiyle hastalığın seyrinde azalmalar olduğu gözlemlenmektedir. Fakat sedef hastalığının bir çok çeşidi olduğu ve farklı bakterilerin bir arada olduğu bir ortamda şifa aramanın manasız olduğunu düşünüyorum. Hatta sedef hastalığını iyi edeyim derken mikroptan farklı hastalıklar da türeyebilir. Hastalığı içten tedavi eden yöntemlere ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sedef madurları olarak çoğumuz sivas balıklı gölün hastalığa iyi geldiğini duymuşuzdur. Ben gidip denemedim,  açıkçası bir çok sedef hastasının aynı havuza girmesi beni hijyenik açıdan bu tedavi yönteminden soğuttu. Yine de sivasa gidip bu tedavi yöntemini deneyen arkadaşlarımızdan yorumlarını öğrenmek isteriz.

Sedef Hastalığı Puva Tedavisi

Puva, yani ultrabiyolojik ışınlar sedef hastalığın  iyileşmesinde önemli rol oynamaktadır. Sedef hastalığında puva tedavisi  uzman doktorların  yönlendirmesiyle belirli periyotlarda tekrarlanmalıdır. Tıpkı bronzlaşmak için kullanılan solaryum gibi puva tedavisnde de ışıklardan yararlanmaktadir. Işınların sedefli bölgeye uzun süre teması sonrasına hastalıklı bölgenin  azaldığı hatta tamamen geçtiği görülmüştür. Her ne kadar sedef hastalığına kesin çözüm olmamakla birlikte hastalığın  tedavisinde önemli yere sahiptir.

Sedef Hastalığı Bitkisel Tedavi Yöntemleri


Sedef (Psoriasis), bulaşıcı olmayan fakat kişinin yaşam kalitesini bozan bir hastalıktır.  Hastalığın içten geldiği bir gerçektir. Fakat sedef hastalığının belirtisi olan pullanma ve kızarıklıkları krem ve losyonlarla geçirmek mümkün. Vuücudun tekrar aynı hücreleri üretmesi nedeniyle vücutta aynı bölgelerde yada daha önce hiç çıkmamış yerlerde sedef hastalığının tekrar nüks etmesi muhtemeldir. Sedef hastalığının tedavisinde tıbbi yöntemler kullanılmakla beraber bitkisel tedavi yöntemleri de halk arasına yatsınamayacak kadar çoktur. Fakat sedef hastalığına sahip olan hastaların bu mağduriyetlerini kullanarak maddi anlamda sömürmek isteyen bir çok şarlatan mevcut. Bu sedef şarlatanlarına karşı çok dikkatli olunmalıdır. Bilinçsiz ve bilgisiz kişilerin yönlendirmesiyle kullanılan yöntemler hastalığın geçmesine değilde çok fazla armasına yada farklı hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Halk arasına en çok kullanılan bitkisel tedavi yöntemi sebze ağırlıklı beslenmektir. Kişi hastalığı nelerini tetiklediğini kendi belirlemelidir. Sedef hastalığının bitkisel tedavisinde marul, ıspanak, dere otu, ballı baba otu, bitkisel çaylar kullanılabilir.  Bununla birlikte hastalar kesinlikle domates, baharatlı yiyecekler, et, süt ve süt ürünleri tüketmemelidir. 
   Halk arasına sedef hastaları için en çok kullanılan tabir, "bu hastalık güldürmez de öldürmez de"  lafıdır. Bir de sedef hastalarının kesinlikle morallerini iyi tutmaları gerekiyor. Sosyal hayatlarında kısıtlama yapmamalılar. Örneğin;  vücudunda ki yaralardan dolayı çekinme, yaraları saklama, denize girmeme, yada partnerleriyle cinsel ilişkiye girmede kabul görmeme duygusuyla çekinme. Bu psikolojik duygular stresi ve dolayısıyla hastalığın artmasına neden olur. Şükür edip toplum içinde rahat olunmalıdır. İhtiyaç duyulursa psikolojik tedavide görülebilir ki sedef hastalarının bir çoğu psikolojik rahatlatıcı ilaçlar kullanmaktadır. Sedef hastalığıyla ilgilenen Birçok cildiye uzmanı da gerekli yöntemleri uyguladıktan sonra hastayı psikoloji uzmanlarına da yönlendirebilmektedir.
Soğuk Su İle Sedef Tedavisi

Soğuk Su İle Sedef Tedavisi

Sedef hastalığı bilindiği üzere alerjik bir hastalıktır. Dolayısıyla tetkiklemesinde bir çok etken rol oynamaktadır. Sedef hastalığında su tedaviye yardımcı bir etkendir. Suyun rahatlatıcı ve nemlendirici etkisi, pullanan sedefleri yumuşamasına ve azalmasına neden olabilir. Sedef hastalarının günde en az 1 kere duş alması hastalığın tedavisine yardımcı olabilir. Uzmanların bir çoğu sedefli bölgelerin su yada nemlendirici kremler vasıtasıyla sürekli nemli tutulması gerektiğini söylüyor. Bir çok hastalığın tedavisinde önemli bir yere sahip olan su sedef hastalığının tedavisinde de önemlidir. Özellikle yazın sıcak havalarda denizin tuzlu suyu sedef hastalığının tedavisine yardımcı olabilir, hatta bir çko sedef hastasının tuzlu deniz suyunun hastalığa iyi geldiğini söylemekte.